Sayfalar

26 Temmuz 2011 Salı

Transformers:Dark Of The Moon

   Yönetmen: Micheal Bay

   Senaryo: Ehren Kruger

   Yapım Yılı:2011

   Yapım: ABD

   Süre:2 saat 37.dk

   Tür:Aksiyon,Bilimkurgu,Macera

   IMDB Puanı:7
 
   Benim Puanım 6.5


Filmin konusunu zaten iki filmi izlemiş olanlar bilir,eğer ilk iki filmi izlemediyseniz bu filmi izlemenizin çok bi manası olmayacaktır,gerçi bence iki filmi izlemiş olsanızda bu film kadar manasız bir film olmayacaktır izlemeseniz bişi kaybedeceğinizi kendi adıma gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.Filmin konusundan bahsedecek olursak,Dünyamızda geçmişte Ay'a yolculuk sırasında keşfedilenler esnesinde günümüze gelene kadar birçok dosya saklanmış,günümüzde bu keşfediliyor ve dünyamızı ele geçirmeye çalışan üstün yaratıklarla yapılan savaşı anlatıyor ve bu savaşla baş etmeye artık bizim Optimus ve ekibi yeterli olmuyor,hem askerler hem bizim ekip savaşıyor bunu anlatıyor filmimiz.
Kadroya baktığımız zaman ise Optimus ve ekibi zaten aynı anca renkleri falan değişmiştir. Ana karakterimiz de aynı  Shia Labeouf adlı arkadaşımız oynamakta.Oyunculuğunu pek eleştiremiyeceğim çünkü Transformers serisi dışında izlemedim bu seri de de öyle sakin bir sahnesi ya da oyunculuğu ön plana çıkaracağı bir sahne olduğunu düşünmediğim için pek yeterli eleştiride bulunamam.Son film için gereksiz bağırmaları ve fazla yapmacık hareketleri vardı beğendiğimi söylememiyeceğim.Kadroya yeni giren ve Grey's Anatomy dizisinden bir çoğumuzun bildiği Beyin Cerrahımız Derek Sheperdla(Patrick Dempsey) karşılaşmak beni çok sevindirdi,sevdiğim bir oyuncu kendileri diziyi de çok severdim zaten araya onuda katıp izlemeyenlerin diziyi en kısa sürede izlemesini tavsiye ederim.Hele doktor olacak adaylar varsa.
Sonra bir diğer yakışıklımız Las Vegas gibi dizilerle adını duyurup bir çok filmde yer almış olan Josh Duhamel filmde fena değildi.Genelde zaten tipi olduğu için insanlar başka birşeyine dikkat etmiyor.
Filmde en çok hoşuma giden kısım ise John Malkovic'in filmde yer almasıydı çok özlemişim onu ve oyunculuğunu,takıntılı bir patronu canlandırmakta kendisi bu filmde.
Gelelim filmin konusu ve nasıl olucağından öte özellikle erkekler için merak konusu olan rol olan bizim Sam'ın sevgilisi rolündeki hatuna.Yanlış bilmiyorsam kendisi Jason Statham'ın sevgilisi ya da nişanlısı bir şeyiydi işte. Ben aksanı dışında rolünü ve tipini beğendiğimi söyleyemiyeceğim,Megan Fox çok daha iyiydi ille bi mankenimsi kadın oynayacaksa bu rolü.

Gelelim biraz filmin detaylarından,üç boyutlu olarak vizyona girdi ama ben 3 boyutlu izlemediğime sevindim.Sinemada izledim ama üç boyutlu salon değildi. En son karayip korsanlarını izlemiştim ve orada bir kere daha üç boyutun bana göre olmadığını ya da memleketimizdeki teknolojinin daha bunun için uygun olmadığını anladım.Gözümü yormaktan ve filmde odaklanamamaktan başka bir etkisi yok benim üzerimde.Transformers için dersek eğer iyiki izlememişim çünkü bu sefer nedense bizim mekanik arkadaşlarımızın rengi birbirlerine girdi,çekimlerden dolayı olsa gerek ortalık karıştı kim nerde kiminle dövüşüyor belli değildi.Diğer filmlere göre zaten ekşın dolu çok fazla sahne olduğunu düşünmüyorum.Bu tarz başı sonu belli olan filmlerin 2.saat 30dk civarlarında olmasına tahammül edemiyorum,ilk yarı sıkıntıdan başka birşey vermedi.İkinci yarı ekşın başladı fakat o kadar saçma gittiki film,bir binaya ulaşmaya çalışıyorlar çok kolay bir yolu oldğunu filmin sonunda görüyoruz ama 40 dk bununla aptalca çözümler bulunarak uğraşılıyor.Sonu zaten belliydi ona alışığız bu tarz filmlerde fakat sunuş tarzı çok önemlidir bu tarz filmlerde ama bana göre o da yoktu bu filmde. Canımız Sam'imizin sevgilisi ise bir karede siyah topuklularla koşerken aynı kare değiştiği zaman siyah babetlerle koşar falan oldu tamam hani saniyelik birşey ya da topuğu çok inceydi ben onu babet sandım ama bu da benim filme ne kadar uyuz kaptığımı ve olumsuzluk bulmak için bir tarafımı yırttığını gösterir sanırım,sadece iki filmi izlemiş biriyseniz izlemek için çerez niyetine izleyebilirsiniz bence tabi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder